TOP online casino

Fransızca Kökenli Özdeyiş Anlamındaki Sözcük

Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin Türkçe karşılıkları

Osmanlı Türkçesi sözleri
ve onların imce çevirileri Osmanlı Türkçesi sözlerin
çağdaş yazımları Çağdaş Türkçe karşılığı عبثabesanlamsız, saçma, boşآب حيات âb(e) hayâtabıhayatbengisu, dirim suyu, yaşam suyuعابدهabideanıtعبوسabus1) somurtkan 2) asık (yüz)عجائبacayip1) şaşırtıcı, yadırgatıcı, şaşılan 2) şaşılıcak şey 3) olağanüstüعجلهacele1) tez, ivedi ** 2) tezelden, ivedilikle 3) ivedilikعجمىacemitoy, ustalaşmamış, Fransızca Kökenli Özdeyiş Anlamındaki Sözcük, beceriksizعجزهacezedüşkünlerعاجلacilivediعاجزaciz1) güçsüzlük 2) beceriksizlikâciz1) güçsüz 2) beceriksizعجولacultez canlı, ivecenعجوزهacuzekocakarıآداب معاشرتadabımuaşeretgörgüعضلهadalekasعدالتadalettüreآدابadap1) töre 2) yol yordamعداوتadavetyağılıkعددadetsayıعادتâdet1) görenek, töre 2) alışkı, alışkanlık 3) aybaşıعادتاâdetaneredeyse, bayağı, sankiعاديadi1) düşük nitelikli 2) aşağılık, bayağı 3) olağan, sıradanعادلadildoğru, haktanırعفوaf1) bağışlama 2) görevden almaآفاقیafaki1) gelişigüzel, amaçsız 2) nesnelآفتafet1) kıran, yıkım 2) çok güzel (kız,kadın)عفو ايتمكaffetmek1) bağışlamak 2) görevden almakعافيتafiyetsağlık, esenlikاغيارağyaryabancılar, ellerأحبابahbaparkadaş, tanış, biliş, gönüldeşعهد ايتمكahdetmekant içmekاحفادahfadtorunlar, soyآخرahirsonعهدahit1) antlaşma, sözleşme 2) ant 3) çağآخذهahizealmaçأحكامahkâmyargılarاخلاقahlak1) töre, aktöre 2) alışkanlıkاحمقahmakbeyinsiz, bönاخشابahşapağaç, tahtaاحوالahvaldurum, durumlarعائداتaidat1) ödenti 2) kesenekعائديتaidiyet1) ilişkinlik, değginlik 2) ilgiعائلهaileocak ** عائدaitilgili, ilişkin, ilişikعقبندهakabindehemen sonra, Elsa ve Bebeği Oyunu, ardı sıraعقد ايتمكakdetmek1) (sözleşme, antlaşma) yapmakعاقبتakıbetsonعقلakıl1) us 2) bellek 3) öğütعقيمakimkısır, verimsiz, sonuçsuzعكسakis1) yankı, tepki 2) yansıعقدakitsözleşme, bağıtعقل سليمaklıselimsağduyuاقرانakranyaşıtاقسامaksambölümlerعكسیaksiters, geçimsizعكس العملaksülameltepkiاعلیâlâ1) iyi, çok iyi 2) üstünعلائم سماalaimisemagökkuşağı, ebemkuşağıعلاقهalakailgi, ilişkiعلامتalametbelirti, izعلامت فارقهalametifarikaayırtaçعلى العجلهalelaceleivedilikle, çabucak, çarçabukعلى العادةaleladesıradan, olağanعلى الاصولalelusul1) üstünkörü, gelişigüzel 2) yöntemine göreعالمâlem1) evren, yaratkı 2) eğlenti 3) el günعلم شمولâlemşümulevrensel, yaratkılıkعلناalenenaçıkça, açıktan açığaعلنیaleniaçık, ortadaعليهaleyhkarşı, karşıtعاليâliyüce, yüksek, uluاعمیâmâgörmez, görme engelliعمليamelî1) uygulamalı 2) kılgılıkعملياتameliyatişlemceعمليهameliyeişlemعاملamiletkenآمرamirbuyurucu, baş, buyurganعاميانهamiyanesıradan, bayağıcaعمهammekamuamudufıkariomurga, belkemiğiعنعنهananegelenekعنعنویananevigelenekselآنیani1) birden, ansızın 2) beklenmedikآنیaniapansızعرضaraz1) belirti 2) bulguاراضیarazi1) toprak 2) yerعربدهarbedeçatışmaآرضیهardiyeyığımlıkعارضهarızaaksaklık, bozuklukعرفةarifeöngünعرضarz (I)sunma, anlatma, bildirmeعرضarz (II)en, genişlikأرضarz (III)yer, yeryüzü‎‎‎ارزوarzuistek, isteme, dilek, eğilim, yönelmeعصبیasabisinirli, öfkeliعصبيتasabiyetsinirlilikاصالتasaletsoylulukاعصابasapsinir, sinirlerآثار عتيقهasarıatikaeski çıkarmalarاصغریasgarien az, en aşağı, en düşük, en altأصلasıl1) kök, kaynak 2) gerçeklik 3) gerçekاصلليasıllıkökenli, uyrukluاصلسزasılsız1) dayanaksız 2) uydurmaعصرasıryüzyılعاصیasibaşkaldıran, dikbaşlıاصيلasilsoyluعسكرasker, süer ** اصلیaslibirincil, köklü, başعصریasriçağdaş, çağcılعاشقâşık1) tutkun, vurgun 2) ozan 3) sevgenعشيرتaşiretoymakعشقaşkseviعطالتatalet1) tembellik, gevşeklik, uyuşukluk 2) dinginlik, durağanlık, süredurumعتهatehbunama, bunaklıkعطفاatfendayanarak, göreعطفatıf1) yöneltme, çevirme 2) göndermeعاطلatıl1) işe yaramaz, iş görmez 2) süreduranآتیatigelecekعوانهavaneyardakçılar, Fransızca Kökenli Özdeyiş Anlamındaki Sözcük, kafadarlarعودتavdetdönüşعيانayanbelli, açıkعيان بيانayan beyanapaçık, açık seçik, besbelliعيناaynenolduğu gibiعينaynı1) benzeri,özdeşعينىayninesneselعينيتözdeşlikعياشayyaşiçkiciعيوقه چيقمقayyuka çıkmak1) göklere çıkmak, yükselmek 2) yayılmakاعضاazaüyeعظمتazamet1) ululuk 2) çalım, kurumاعظمیazamien çok, en üst, en büyük, en yüksekعذابazapezinçعزلazilgörevden almaعزیمتazimetgidişبادرهbadiredar geçit, dar boğaz, sıkıntıبحرbahirdenizبحثbahis1) konu 2) sözبقایاbakâyâkalıntıباقیbaki1) artan, kalan 2) kalımlı, ölümsüzباكرbakirel değmemiş, işlenmemiş, bozulmamış, dokunulmamışباكرهbakirekız, kız oğlan kız, erdenبقيهbakiyekalan, artanبقليهbakliyebaklagilبالغbaliğ1) erin 2) varan, bulanبانیٖbanikurucu, kuranبابbap1) kapı 2) bölüm 3) konuبارزbarizaçık, belirginبصيرتbasiretsağgörüبسيطbasit1) yalın, yalınç 2) kolay 3) sıradanباطلbatılboş, dayanaksızباطنیbatıniiçrekبایعbayi1) satıcı 2) satış yeriبعضاbazenkimi kez, arada, arada bir, ara sıraبعضbazı1) kimi 2) birtakımبدلbedel1) karşılık 2) tutarبدنbedengövdeبدرbedirdolunayبئيسbeissakıncaبقاbekakalımبکارتbekâreterdenlikبلاهتbelahetalıklıkبلدهbeldekentبلدیهbelediyeyerel yönetimبراتberataklanmaبيانbeyansöyleme, bildirmeبياناتbeyanatdemeçبيان نامهbeyanname ***bildirge, bildiriبياضbeyazakبين المللbeynelmileluluslararasıبيضیbeyzisöbe, Fransızca Kökenli Özdeyiş Anlamındaki Sözcük, yumurtamsıبدایتbidayetbaşlama, başlangıçبحقbihakkınadamakıllı, iyiceبلا استثناbilaistisnaayrıksızبالعكسbilakistersineبلا واسطهbilavasıtadolaysız, doğrudanبالجملهbilcümlebütünبالفرضbilfarzdiyelim ki, sözgelişiبالفعلbilfiiledimli olarak, doğrudanبالخاصهbilhassaözellikleبالالتزامbililtizambile bile, isteyerekبالاستفادهbilistifadeyararlanarakبالمقابلهbilmukabele1) karşılıklı olarak 2) ben de, siz deبالعمومbilumumbütünبناءbinayapıبناءbinaen1) -den dolayı, -den ötürü 2) dayanarakبناء عليهbinaenaleyhdolayısıyla, bundan dolayıبالطبعbittabidoğal olarakبذاتهbizatihikendisi, kendiliğindenبالذاتbizzatkendisi, aracısızبخارbuharbuğuبحرانbuhran1) bunalım 2) (sayrılıkta) bunlukبخورbuhurtütsüبرجburçdönenceبطلانbutlangeçersizlik, çürüklükبعدbud1) boyut 2) uzunlukبلوغbüluğergenlikبنيهbünyeyapıجامعهcamîatoplulukجبراcebrenzorlaجلسه‎celseoturum‎جمعيتcemiyettopluluk, dernekساقط جنينceninisakıtdüşükجنوبcenupgüneyجراحتcerahatirinجوابcevapyanıtجهازcihazaygıtجهتcihetyön, yanجوارcivardolaylarıجملهcümletümceدفعه, کرهdefa, kerekezدائرdairilişkinدائرهdaireyuvarlakضربdarpvurma, çarpma, vuruş'’دفينهdefinegömüدليلdelilkanıtدورdevirçağدورهdevredönem‎دنیاdünyayeryüzü, evrenابعادebatboyutابدیebedîsonsuzاجدادecdatataاجلecelölümادبیاتedebiyatyazınاهميتehemmiyetönemالبسهelbisegiysiامرemirbuyrukامنيتemniyetgüvenlikاثرeseryapıtاسيرesirtutsakاطرافetrafortalıkاوراقevrakbelgeاولevvelönceفعالfaaletkinفائضfaizürem **, getiriفقيرfakiryoksulفن fenn *, علم ˤilm *fen, ilimbilimفيضانfeyezantaşkınفرقتfırkatayrılıkفكرfikirdüşünceفعلfiileylemغربgarpbatıغيرgayriolmayan, başka, dışıغداgıdabesinحادثهhadiseolayحافظهhafızabellekخفيفhafifyeğni ** حفرياتhafriyatkazıحقhakpay‎‫حقارة‬hakaretaşağılamaحقيقتhakikatgerçekحاكمhâkimyargıçحال Fransızca Kökenli Özdeyiş Anlamındaki Sözcük *, وضعيت vazˤiyet *hâl, vaziyetdurum‎‎خلفhalefardıl, sonrakiخليطهhalitaalaşım‎حلقhalkulus, toplulukحاملهhamilegebeخرابharapyıkıkحرارتhararetısı ¹, sıcaklık ² حركتhareketdevinim ** حرفharfses, imce ** حسرتhasretözlemحساسhassasduyarlıحشرهhaşereböcekخطا hatâ *, قصور kusûr *hata, kusuryanlışخاطرهhatıraanıحياتعمر ömr *hayat, ömüryaşam, dirim, dirlikحيثيتhaysiyetsaygınlıkحضمhazımsindirimهديهhediyearmağanحدتhiddetkızgınlık, öfkeحكایهhikâyeöyküخلافhilafkarşıtحسhisduyguخواجهhocaöğretmen, öğretici,öğretenحقوقhukuktüze **tüzükخصوصhususkonuحضورhuzurdirlik ** حجرهhücregöze ** هجومhücumsaldırıحرمتhürmetsaygıاصرارısrarüsteleme‎‎ادمانidmançalışım, alıştırmaابتدائیiptidaiilkelاجتماعiçtimatoplantıاجتماعiçtimakavuşumاجتماعیiçtimaitoplumsalادعاiddiasavافتخارiftiharövünmeاحتراصihtirastutkuاحتياجihtiyaçgereksinme ya da gereksinimاختيارihtiyaryaşlıاحتياطihtiyatyedekاقتباسiktibasalıntıعلاوهilaveekالهامilhamesinاعمارimarbayındırlıkامكانimkânolanakاملاimlayazımامتحانimtihansınav, yazılı‎امتناimtinakaçınma, sakınmaامتيازimtiyazayrıcalıkانحصارinhisartekelانسانinsankul ** انطباعintibaizlenimانتحالintihalaşırmaارتفاعirtifayükseklikارثیırsikalıtlık, kalıtımlıkاسمisimadانصاتisnatdayatma, dayandırma‎اسرافisrafsavurganlık, tutumsuzluk'استراحتistirahatdinlenmeاستثناءistisnaaykırıاشتغالiştigaluğraş / uğraşıاشتراكiştirakortaklıkاتحافithafadama, sunmaاعتبارitibarsaygınlıkایضاحizahaçıklamaازدواجizdivaçevlilikقابليتkabiliyetyetenek / yetiقدرkaderyazgı ** qaffa *kafabaşكافیkâfiyeterكائناتkâinatevrenقلبkalpyürekقانونkanunyasa, kuralkanunuesasikanunuesasianayasaقافيهkafiyeuyakكانون اول kânûn-ı evvelkanunuevvelaralıkكانون ثانی kânûn-ı sânîkanunusaniocakكلمهkelimesözcükقرمزیkırmızıkızıl, alقسمkısımbölümكتابkitapbetik ** كفرküfürsövmeقوتkuvvetgüç ya da erkكرهküreyuvarلطيفهlatifeşakaلسانlisandilلغات lûġatlügatsözlükلزوملو lüzûmlu *lüzumlugerekli‎ماجراmaceraserüvenمعاشmaaşaylıkمعبدmabettapınakمادیmaddîözdeklik ** مفصلmafsaleklemمغدورmağdurkıygın ** مغلوبيتmağlubiyetyenilgiمحفوظmahfuzsaklıمخلوقmahlukyaratıkمحصولmahsulürünمخصوصmahsusözgü‎مقامmakamorun‎مقبولmakbulbenimsenmiş, ‘’ilgi görenمعقولmakuluygun, elverişliمقصدmaksat, gaye, hedefamaç ya da erekمعنیmânaanlamمعنویmanevîtinsel ** مانعmaniengelمصرفmasrafgider, harcamamavi *mavigökçe ** مجازmecaziğretileme, eğretilemeمجبورmecburzorunluمجهولmeçhulbilinmeyenمدنیmedeniuygarمدنيتmedeniyetuygarlıkمفهومmefhumkavramمکروهmekruhiğrençملكهmelekealışkanlıkmelez *melezkırmaمملکتmemleketülke, yurtمراسمmerasimtörenمرثيهmersiyeağıtمسافهmesafeuzaklıkمثلاmeselaörneğinمسئلهmeselesorunمسعودmesutmutluمسئوليتmesuliyetsorumlulukمشهورmeşhurünlüمشروباتmeşrubatiçecekموقعmevkiˤمكان mekân *mevki, mekânyer, konumميدان meydân *, ساحه sâhameydan, sahaalanميل meyl *meyileğim, eğilimمزارmezargömüt ** منطقهmıntıkabölgeمصراعmısradizeميراثmiraskalıt ** مسافر misâfir *misafirkonukمثال misâl *misalörnekمسکين miskîn *miskinuyuşuk, mıymıntıمعامله muˤâmele *muameledavranışمعما muˤammâmuammabilmeceمعاصر muˤâsırmuasırçağdaş, güncelمعاون muˤâvin *muavinyardımcıمعجزه muˤcize *mucizetansık ** مغدی mugaddiimugaddibesleyiciمغالطه mugalatamugalatayanıltmacaمغنی muganni, muganniyemuganni,muganniyeşarkıcıمغایرت mugayeretmugayeretaykırılıkمغایر mugayirmugayiraykırıمغبر mugbermuğberküskün, gücenmiş, dargınمغلق muglak *muğlakçapraşıkمخابره muhaberemuhabereiletişim, iletişmemuhaceretmuhaceretgöçmuhacimmuhacimsaldıran, saldırıcımuhacirmuhacirgöçmenmuhaddepmuhaddepdış bükeymuhafaza *muhafazakorumamuhafazakâr *muhafazakârtutucumuhafızmuhafızkoruyucumuhakeme *muhakemeyargılama, uslamlamamuddat *müddetsüreمحقق muhakkak*muhakkakkesin(likle)muhakkikmuhakkiksoruşturmacımuhalmuhalolanaksızmuhallaffat *muhalefetkarşıtlıkmuhammenmuhammenoranlanan, ön görülenmuhammesmuhammesbeşgenmuhamminmuhamminön görenمحاربه muhârebe, حرب harbmuharebe, harpsavaşmuharipmuharipsavaşçımuharrermuharreryazılı, yazılmışmuharrikmuharrikkışkırtıcı, ayartıcımuharrişmuharriştırmalayan, irkiltenmuhassamatmuhasamatçarpışmamuhasaramuhasarakuşatmamuhasebe *muhasebesayıcılıkmuhasebeci *muhasebecisayıcımuhassırmuhasırkuşatanmuhassalamuhassalabileşkemuhassasmuhassasayrılmışmuhatmuhatkuşatılmışmuhavvilmuhavvildönüştürenmuhavvilemuhavviledönüştürücümuhtemelmuhtemelolasıمحتويات muhteviyyâtmuhteviyatiçindekilerمقدس mukaddesmukaddeskutluمقاوله mukâvelemukavelesözleşmeمنتظم muntazam *muntazamdüzgün, düzenliمربع murabbaˤmurabbadördülmurafaamurafaaduruşmaمعتدل muˤtedilmutedilılım(lı)موفقيت muvaffakıyyetmuvaffakiyetbaşarıمبالغه mübalâgamübalağaabartmaمجادله mücâdele *mücadeleçaba, uğraşmücerritmücerritsoyutمدافعه müdâfaˤamüdafaakorumaمداخله müdâhale *müdahalekarışmaمدت müddet *müddetsüremudrikemüdrikeanlıkmudrirmüdrirsidik söktürücümuebbet *müebbetyaşam boyu, sonsuzmueccelmüeccelertelenmişmueddepmüeddepuslumuelleffatmüellefat(yazılı) çıkarmamuellif, muharrirmüellif, muharriryazarmuemmenmüemmensağlanmışmuennesmüennesdişilمؤسسه mu'essesemüessesekurummuessifmüessifüzücümuessirmüessirdokunaklımuessismüessiskurucumueyyidemüeyyideyaptırımmufekkrirehmüfekkiredüşünce gücümuferrihmüferrihiç açıcımufrettmüfrettekilmuflismüflisbatkınمهم mühim *mühimönemliمؤمن mü'minmümininanan, inançlıمناسبت münâsebet *münasebetilişkiمراجعتmürâcaˤatmüracaatbaşvurumürekkebmürekkepbirleşmiş, birleşikmurrettipmürettipdizgiciمسابقه müsâbakamüsabakakarşılaşmaمسامحه müsâmahamüsamahahoşgörü, dözümmusavimüsavieşit‎مشرفmüsrifsavurgan, tutumsuz’'‎مثبتmüspetolumlu, kanıtlanmış, doğrulanmış’'‎مستقبلmüstakbelilerideki, gelecektekiمستهجن müstehcen *müstehcenuygunsuzمسوده müsvedde *müsveddetaslakmuşabbih, mumassilmüşabih, Fransızca Kökenli Özdeyiş Anlamındaki Sözcük, mümasilbenzermuşşabbahatmüşabehetbenzerlikmüşahhasmüşahhassomutمشكل müşkülmüşkülgüç, güçlük, çetin ** muşkul-pesendmüşkülpesentgüç beğenen, titizmuşrikmüşrikçoktanrıcımüştakmüştaktürevmuştehimüştehiisteklimuştekimüştekiyakınan, sızlananmuştemilatmüştemilateklentimuşterek *müşterekortakmuşterekenmüşterekenortaklaşamuşteri *müşterialıcı, alımcımut'amüt'ageçici kazançمطالعه mütâlâˤamütalâa1) okuma 2) düşünce 3) irdelemeمتارکه mütârekemütarekeateşkes, (silah) bıraışma muteadditmüteadditçok, birçokmuteaffinmüteaffinkokuşuk, pis kokulumuteahhid *müteahhitüstenci, yüklenicimuteahhidlikmüteahhitliküstencilik, yüklenicilikmuteakibenmüteakibenarkadanmuteakibmüteakipsonra, ardındanmutealiyemütealiyedeneyüstücülükmuteallikmüteallikilişkin, ilgilimuteammimmüteammimyaygınlaşmış, genelleşmişmutearifemütearifebelit ** mutebakimütebakikalanmutebasbısmütebasbısyaltakçımutebeddilmütebeddildeğişen, kararsızmutebessimmütebessimgülümseyen, güleçmutecanismütecanisbağdaşıkmutecasirmütecasiryeltenenmutecavizmütecavizsaldırganmutedeyyinmütedeyyindindarmuteessirmüteessirüzüntülümutefekkirmütefekkirdüşünürمتفرق müteferrikmüteferrikdağınıkmutehammilmütehammildayanıklımuteharrikmüteharrikdevingen, oynarمتخصص mütehassısmütehassısuzmanmuteşşebbismüteşebbisgirişimcimütevâzî *mütevazıalçakgönüllümuteveffamüteveffaölü, ölmüşmuttefik *müttefikbağlaşık** muzayyadehmüzayedeaçık arttırmaمزمن müzminmüzminsüreğennadir *, ender *nadir, enderseyrekنغمه nağmenağmeezginafile *nafileboşunaنصيحت nasîhat *nasihatöğütnâzırnazırbakanنفس nefes *nefessoluknesiçnesiçdokunesl *nesilkuşakنتيجه netîce *neticesonuçnezifnezifkanamanısfnısıfyarı(m)نهايت nihâyet *nihayetson(unda)نكاح nikâh *nikâhdüğünنسبت nisbet *nispetoranنطق nutk *nutuksöylev‎نقطهnoktaimragmen *rağmenkarşınrakip *rakipkarşıdaşرأی re'yreyoyرئيس re'îsreisbaşkanruh *ruhtin ** rutûbet *rutubetyaşlık, ıslaklıkرؤيا rü'ya *rüyadüşsahil *sahilyaka, kıyısahip *sahipiye ** sahte *sahtedüzmecesamimî *samimiiçtenسطح My New Christmas Town sayyâreseyyarearabaسبب sebeb *sebepnedensafaratsefaretbüyükelçilikسلامت selâmetselametesenlikسما semâsemagökسنه sene *seneyılseviye *seviyedüzeyصحت sıhhatsıhhatsağlıksihr *sihirbüyüصحبت sohbet *sohbetsöyleşiسؤال su'âlsualsoruصلح sulhsulhbarışsunîsuniyapma, yapayسکوت sükûtsükûtsessizliksürˤat *sürathızşâhid *şahittanıkşair *şairozanشرق şarkşarkdoğuşart *şartkoşulşatafat(lı)şatafat(lı)gösteriş(li)‎شفافşeffafsaydamşehir *şehirkent‎سلفseleföncel, ‘’önceki‎‎شوقşevkistekشمال şimâlşimalkuzeyşuˤûr *şuurbilinçşübheli *şüphelisanıktabaqqa *tabakakatmanطبيعت ṭabîˤat *tabiatdoğaطبيعى ṭabîˤî *tabiidoğma, doğaltaˤbîr, ifâde*tabir, ifadedeyiş** ‎تحكیمtahkimsağlamlaştırma, berkitme, güçlendirmetahlil *tahlilinceleme‎تحلیهtahliyesalıverme, ‘’boşaltmatahmin *tahminkestirim** ‎تخريبtahripkırma, dökme, yıkma, bozma, çarpıtma'’‎تحصيلtahsilalma, getiri, elde etme, toplamaتحتtahtoruntaˤkib*takipizlem, gözlem'’**طلب ṭaleb *talepistekطلبه ṭalebetalebeöğrenciتعمير taˤmîr Fransızca Kökenli Özdeyiş Anlamındaki Sözcük, تعديلات taˤdîlât *tamir, tadilatonarımtaraf *tarafbuluntaraftar *taraftarbulundaştarih *tarihgünay ** tasalluttasallutsarkıntılıktasavvurtasavvurcanlandırma, tasarıtasdîk *tasdikonaytashîhtashihdüzeltmeتصوير tasvîr *tasvirbetimlemeطياره tayyâretayyareuçakتوصيه tavsiye *tavsiyesalıkتعادل teˤâdülteadüldenklikتعامل teˤâmülteamül1) yapılageliş 2) tepkime, davranıştebessümtebessümgülümsemeتبديل tebdîltebdildeğişiklikتبريك tebrîk *tebrikkutlamaتجلى tecellîtecellibelirmeتجسم tecessümtecessümgörünmetecrübe *tecrübedeneyimtechîzât *teçhizatdonanımtedavi *tedavisağaltım ** tedbîr *tedbirönlemte'essürteessürüzüntüteferruatteferruatayrıntıتكامل tekâmültekamülevrim, gelişim, gelişme, olgunlaşmaتقاعد tekaˤüdtekaütemekliliktekeffültekeffülyükümlenmeتكليف teklîf *tekliföneritekrar *tekraryineتلاش telâş *telaştasa, kaygı‎تأليفtelifuzlaştırmatenâsübtenasüpuyumتنبيه tenbîh *tembihuyarıtercîh etmek *tercih etmekyeğlemektercüme *tercümeçeviriterreddut *tereddütduraksamatertip *tertipdüzentesir *tesiretkiteselli *teselliavunmateşhis *teşhistanıتشرين اول teşrîn-i evvelteşrinievvelekimتشرين ثانی teşrîn-i sânîteşrinisanikasımتشويق *teşviközendirme, kışkırtmaتحفtuhafgarip, alışılmamış, şaşırtıcı‎‫طمطراق‬tumturakgösterişusûl *usulyöntemunvan *unvansanuslup *üslupbiçemvaˤd *vaatsözvakˤâ *vakaolayvakûrvakurağırbaşlıvasf *vasıfnitelikvasıtavasıtaaraçvâsivâsienginvatan *vatanyurtvatandaş *vatandaşyurttaşvaz geçmek *vazgeçmekcaymakوضيفه vazîfe *vazifegörevve *veile, yenevehmvehimkuruntuvilâyet*vilayetiltefsîr *tefsiryorumضمير zamîr *zamiradılzaviyezaviyeaçı
.

.

.

].

.

Gaming commission,

"espiyonaj" ayrıca aşağıdaki bulmaca de cevaplıyor:

  1. Official license of the online gaming industry, "white" license;
  2. Many players for whom other online casino powers are not available.
  3. Fairly low tax rates;
  4. Exemption from multiple license fees and commissions.

Organizational and legal forms of company opening.

Interest rates. license fees

.

Minimum authorized capital.

Protection of players' personal data

Other license requirements:

  • Contact number. +(60) 56 46 47

Collapse

Popular Slots